25 Kasım 2011 Cuma

Deli Kadın Hikayeleri/ Mine Söğüt

Aklın kıyısında gezinen, kadınlıklarını bir lanet gibi sırtlarında taşıyan, hepsi "kaybetmeye" yazgılı, içe işleyen yalnızlıklarıyla kalp burkan hayatlar, varoluş kabusları.

Kasıklarımda mağara gibi büyük bir yara.
Doğurmakla öldürmek arasında uzun ince bir ip
Delirmekle yemek pişirmek arasında kısa kalın bir kalas
Gidip geliyorum
Gidip geliyorum
Her adımda b-i-r-ş-e-y eziyorum
Şimdi o şeyi üzerine kusacağım
Şimdi o şeyle gözlerini oyacağım
Şimdi bak...iyi bak...ben o şey olacağım.

15 Kasım 2011 Salı

adını "HAYAL" koydum!

yeni büstüm. tamamladım. Tutku'ya benzediğini söylediler. yaptığım herşeyi birine benzetiyorlar zaten. Harpya için bir bişey demediler sonuçta, hepten yanmıştım yoksa. kalıbını aldım. bu kez sıkı bir malzeme kullanacağım dökümünde. polyester. yazınca bir tuhaf geldi sesi kulağıma  bu plastiğimsinin nedense.
evet son tahlilde, adını "HAYAL" koydum.

eski- yeni

gördüm, dağlarda, naylonla çevrilmiş  salaş bir dinlence yerinde. başına neler neler gelmiş bir zamanın temsilcisi gibi boynu bükük. ağaç kütüğünden pınar. ama hallice metal musluğu var. sabun koymamışlar da üstüne ucuzundan pembe boyalı sıvı sabun herzesi. yanında da aman yerler kirlenmesin, yeşil plastik çöp kutusu.
ne günlere kaldık dedim mi, hayır!
daha önce bin kez demiştim zaten.

Karaburina'dan çaldım!

Hiçbir insan hep aynı insan değildir


Bir şey yaparız, değişiriz.
Biri bir şey yapar, yine değişiriz.
Yaşadığımız her an, bir önceki andan farklıdır.
O an geçtiğinde artık yeni bir zaman vardır.
..Ve yeni bir insan olmuşuzdur.
Bir ömür içine pek çok hayat sığdırırız.
Sonra geriye dönüp bakarız ve sorarız.
Bu ben miyim, bu hayat benim mi?
Yanıtı basittir.

Evet sensin ve
bu hayat senin..."

Öyle bir geçer zaman ki'den.

dün neler konuştuk biz Tutku'yla

tutku:
öfkeli kalabalık hakkını arıyor ! :))

Bu pazar da hayatımıza böyle renk katma kararı aldık:)
Güzel haber krc krıkları getirin yenisini verelim diyecek kadar terbiyeli bir firmaymış, nasıl yani dedim; bir faraşa süpürün poşete doldurun getirin yenilerini alın gidin dediler:)) Ama ikeayı tepeleme fırsatını asla kaçırmayacağız tabi müptelası olduk artık:))
Şaka bir yana, fayukun üstüne devrildi.. ben olsam hiç şansım yoktu allah korudu.

sonrası:
3 haftadır satın almış olduğumuz ürünlerin montajı, eve gelen ürünlerde çıkan fabrikasyon hatası nedeniyle yapılması gerekli ürün değişimi ve yanlış kargo şirketiyle yanlış adrese yaptığınız gönderim nedeniyle geciken ürün parçası vb sorunlarla zaman ve enerji kaybetmekteyiz. Nihayet dün gelen görevli sorunumuzu çözdükten sonra bu akşam satın aldığımız büfeyi yerleştirebilmeye başladık. Daha büfemize 5 parça eşya yerleştirdikten hemen sonra büfe dengesini kaybetti ve içindeki hiç kullanılmamış KRC marka porselen takımımıza ait parçalar kırıldı.

Ürün montajı esnasında ürünün mutlaka duvara sabitlenmesi gerektiği bize neden bildirilmedi? (montajı yapan görevli isteğe bağlı olduğunu söyledi)
4 kapaklı besta büfenin 4 kapağının aynı anda açılmaması gerektiği bize neden söylenmedi? (kapaklar açılınca ürün dengesini kaybediyor)
3 haftadır bize yaşattığınız bütün sorunlara ek olarak hala neden zarara uğratılıyoruz? (porselenlerimiz kutusundan bu akşam çıktı!!!)

Bu hasarı kim tazmin edecek?
KURU ÖZÜRLERİNİZDEN BIKTIK!

Şu ana dek yaptığınız tüm hatalar elimizde belgeli ve kanıtlı. şu anda bunları listelemeye enerjimiz kalmadı. Bayramda utancımızdan evimizde misafir ağırlayamadık. Son derece öfkeli ve çileden çıkmış bir müşteriniz olarak acil çözüm üretmemeniz halinde tüm haklarımızı kullanacağımızı bildiririz!
Tutku


ben:
Ah be tatlım!

Sana söyledim, İkea'nın patronu bile evinde kendi ürünlerini kullanmıyormuş, röportajını okumuştum, bu nedenle hayli mahcuptu.
Bizde sütten ağzı yananın diye bir deyim vardır, hala vardır.
Bir işiniz rast gitse şaşardım adlı deyimi literatüre eklemeli miyim, kararsız kaldım.Halin pek "umutsuz ev kadınları" görünümünde, yeni dizide bu fotoğraftan sonra belki sana da yer verirler.
Neyse geçmiş olsun, yeni ikeAAAA maceralarında buluşmak üzere!
Sevgiyle öptüm. Bize bunlar neden oluyor yerini ailece geçtik biliyorsun :)

tutku:
tabi canım tanrının sitcomuyuz biz ailecek.. maceralarımızın üstüne kahkaha efekti serpiştirip seyrediyo yukarda:))

hiiç sorgulamıyoruz artık.
bu arada ikeadan hızını alamayan faruk arada koltuğa pis ayakla tırmandığı gerekçesiyle benden kalay yiyince yataşa da savaş açtı bu koltuk temizlenmiyo kardeşim şeklinde:))
herkese bağırıyoruz çok komiğiz yeni bi hobimiz var artık biri bizi durdursun allasen:)))
öpük)

yazının ana fikri: uçuşup gidiyoruz kısacası!