hiç kuşu'nun ilk mektubu geldi
KALBİME KONAN HİÇ KUŞU
KALBİME KONAN HİÇ KUŞU
Bir
kitap nasıl okunur? Herkesin kendine göre yöntemleri vardır elbet. Yatıp
yuvarlanarak yatakta, oturarak ciddiyetle masada. Bunlar şekiller. Şekillerin
dışına çıkarsak eğer, bir kitabı göz okur, beyin anlar diyebilir miyiz? Düz mantıkla
evet. Ama öyle kitaplar vardır ki, kalbinizle okutur kendini size.
Sezgilerinizi harekete geçirir, algılarınızın sınırlarını zorlar. Bu o kitabı
yazan yazarın maharetidir doğal olarak. Yeni çıkan Yıldız İlhan’ın Hiç Kuşu
adlı öykü kitabından söz edeceğim. Bu yüzden bu yazının girişi böyle olmalıydı.
Kitabın
adını göz önünde tuttuğumuzda yukarda ne demek istediğim az çok anlaşılıyordur
tahminim. Yıldız İlhan, sözcüklerin düz anlamlarını alt üst ederek okuru kendi
sezgilerine teslim ederek bulduruyor manayı.
Sözcükler yüklendikleri anlamlarla ağırlaşırken dil yoğunlaşıyor, sıcak
bir lav gibi yakıyor içinizi zaman zaman. Her öyküyü okuyup bitirdikten sonra
bir nefes alma, durup dinleme ihtiyacı duyuyorsunuz. Özellikle dinleme dedim
çünkü aynı zamanda dinlemek gerekiyor Hiç Kuşu’nu. Kitaptaki öykülerin
kahramanları hep kenarda, hep kıyıda ama bir yandan yaşamın taa içinde hatta
dibinde. O kahramanların hikâyeleri var dinlenecek, o hikâyelere tanıklık eden
her şeyi de dinlemek gerek bir yandan da. Yıldız İlhan hikâyelerinde kullandığı
nesnelere de ses veren bir yazar. Hiç Kuşu konuşur, savrulan sözcüklerin gergin
ipindeyim, der. Sonra sokak. Hep kaybetmişlerin yurdu oldum, der örneğin onları
kucaklayarak. Yaşadığımız ya da geçtiğimiz sokağı dinlemek isteriz biz de,
içimizde hissetmek. Kitabın son
öyküsünde her şey herkes konuşur. Kedi, ev, durak, yüzük, denizin üstündeki duba,
ada... Hikâyeye tanıklığı olan her şey.
Tabi onları duymak için kulaktan fazlasına ihtiyaç var.
Kanat
çırpışlarını duyuyor musunuz? Ömür dedikleri yalan kuşu, Hiç Kuşuna dönüşüp
uçuyor uçuyor, sayfa sayfa, sözcük sözcük kalbimize konuyor ve ordan okutuyor
kendini. Hayattan topladığı hikâyeleri yine hayata savuruyor tüy tüy.
Raflarda
okunacak bir dünya kitap var. Bu kitabın farkı ne diye sorarsınız eğer, okuyun
bitirdikten sonra kalbinizin üstüne dayayıp dinleyin, derim.
nermin
gürbüz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder