Tansu eliyle Bergama'da bir köy mezarına
"SUYA ses olmaya gidiyorum ben" diyor uçurum. Müsaade istiyor, ediyoruz, kalkıyor. Yer değiştiriyor sessizce. Sesli büyüyen bir bitki gibi en küçük oğlu- okalıyor. Ağırbaşlı, cin bardağı ılınmış elinde. Oksijen tüpüyle kavga eden bir astımlı geçiyor önümüzden, tam oğlanın hikayeye girdiği yerden. Kayıklar var, arkadan vurulmuş yüzüstü yatan, birinin üstünde altın horoz, altında damarları henüz üstünde sıcacık bir gece iskeleti. İskeletin içinde mavi bir gözü açık ayyaş, uzak akraba. İyi ki asmalar her duvarın yanında iyilik gibi, kavaklar var sevdiğimiz her görüntünün gerisinde, söğütler var dünyada, ve aralarında dünyalı olmayan bir ağaç:Atası ot. Ötesi et.
İlhan Durusel/ Süslü Nesir
Sözün iyisi yedeğimizdir.
Görünce, keşfedince, okuyunca üstelik paylaşmadan olmaz dedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder