tüm kitaplar benim için yazılıyor, işte resimler heykeller orada benim gibi obez tüketicilerinin emrinde.
adamlar gece gündüz demiyor notalardan bir evren yaratıyorlar bizi de içine alan.
hele şiirler, diyecek ne var?
duygular, kalp çarpıntıları, oldum oluyorum az kaldı nidaları!
sizin de sınırlarınız siliniyor gitgide. sizin derken, özneyi dilediğimizce çeşitleyelim bir yandan.
içinize alıyorsunuz üretimi, kendi içinizle buluşturuyorsunuz.
kendinizi ötekine sunuyorsunuz, sakınımsız.
bir insanın içi nasıl tarif etmişse öyledir sanıyorsunuz.
kendi tanımlarınızı da sık sık değiştirdiğinizi unutarak.
birbirine bir zamanlar sıkı bakmış iki kalbin, omuz silken güncele teslimine şaşırıyorsunuz.
arada şeffaflaşan buzdan heykellere dönüyor yüzünü tüm cümleler.
silinen sınırlara- bir vakitler- hayıflanıyorsunuz.
sizi öfkeye yükselten duyguya ayrıca öfkeleniyorsunuz.
az önce karaladığım iki dizeye bile!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder