Tabii bu olaydan önce tarifi kendinden mümkün nedenlerle bu Rum vatandaşımız çoktan yurdunu başka bir yurtla değiştirmiş.
Tüm manzaraya hakim bir konumu var. Atatürk vasiyetini burada yazmış. Gitme şansı olanlar üst kattaki özgün haritaya mutlaka bir göz atsınlar derim.
İçi bakımsız, banyoya alafranga tuvalet eklenmiş, akla zarar. Perdeler ve avize yere düşmek üzere. Çalışma odasındaki ilk Remington'lardan olduğunu düşündüğüm daktilo bıraksanız bir lokomotif gürültüsüyle olup biteni yazmaya başlayacak sanki.
İçeride fotoğraf almak yasak, sorduğumda nedenini içeride izdiham oluyor diye özetliyorlar. Peki diyorum, nette bu müzenin bir görüntülü sayfası var mı, yokmuş.
Belleğinize aldığınızla yetineceksiniz bu durumda.
Ev o zaman için inanılmaz bulacağınız ayrıntılarla dolu. Yerden ısıtma, tavana yakın sıcak hava üfleyen delikler, işlemeli demir radyatörün ortasında açılan, yemek ısıtmaya yarayan bir dolap, yemek orasında.
Sonrasında Makbule Hanım'a intikal etmiş, ondan il özel idaresi almış, şimdi de müze.
Kostantin Bey'e ne olmuştur derseniz, ben de bilemedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder