İlk durağımız Maçka üzerinden Sümela
Manastırı. Vadide çok kalabalık, garsonları şaşkın, önce yemeklerin sonra hesabın bir türlü gelmek bilmediği, hele çay kahveye ulaşmanın imkansız olduğu dere üstü bir yerde alıyoruz öğle yemeğini. "Yemek almak" deyişi o andan itibaren düşmek bilmeyecek zaten rehberimizin dilinden. Mıhlama, turşu kavurması ilk etapta tadılıyor tarafımdan ve seviliyor da. Diğerleri ızgara et, tavuk, alabalık tercih etmişken. Sonrasında istikamet dağların zirvesini binlerce yıldır süsleyen Sümela.
Böyle bir teleferik var Sümela'nın tepesinde, ne zaman hangi amaçla kullanıldı belirsiz.
Görüyorsunuz, freskleri fotoğraflarken flaş yasak, her türlü tahrip serbest.
Sümele yolunun doğal koruyucuları, ağaçlar ve kökleri
Uzaklardan kadraja alınmaya çalışılmış hüzün manastırı Sümela
:) Muhlama ve turşu kavurmasını sevmenize sevindim En sevdiklerimdir, yöresel yemeklerimizden. Sevgiler...
YanıtlaSil